Nasrettin Hoca Fıkraları

ANA SAYFA > Nasrettin Hoca Fıkraları (385 Fıkra)

Nasrettin Hoca Fıkraları

Bir gün Nasrettin Hoca şehire gelip, bir arkadaşıyla birlikte handa kalmış. Gece yarısı arkadaşı sormuş:
- Hocam, uyudunuz mu?
- Buyurun bir şey mi var?
- Biraz borç para isteyecektim.
Nasrettin Hoca derhal horlamaya başlayıp:
- Ben uyuyorum! demiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, sümeyye abdiusta paylaştı

Nasreddin Hoca bir gün pazarda dolaşırken Adamın Biri yanına yaklaşıp sormuş:
- Hoca efendi bu gün ay kaça geldi?

Hoca da adama:
- Valla bilmiyorum. Bugünlerde hiç ay alıp satmadım.

Nasrettin Hoca Fıkraları, sudenur paylaştı

Hoca büyük bir açlık hissetmeye başladığı anda uzak bir köye gelir. Oraya vardıktan sonra bütün çiftçileri muhtarın yanına çağırttırır ve kızgınlıkla şöyle der:

— Ben köyünüzde kaldığım müddetçe bana yeterince yemek vereceksiniz. Aksi halde gittiğim son köyde beni aç bıraktıklarında onlara yaptığımın aynısını size de yaparım.

Onu büyük bir büyücü sandıklarından önce korkarlar. Bundan dolayı da istediği kadar ona yemek verirler. Birkaç gün sonra tekrar yola koyulmak istediğinde köydeki meraklının biri sorar:

— Eğer size yiyecek bir şey vermeseydik ne yapardınız?

Hoca o zaman gülerek cevap verir.
— O zaman aç olarak yoluma devam ederdim. Son gittiğim köyde de aynı şeyi yapmıştım.

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikraoku.com.tr paylaştı

Nasrettin Hoca pazarda yumurta satıyormuş. Onu görenler:
— Hoca ne yapıyorsun? Dokuzunu bir akçeye aldığın yumurtaların, onunu bir akçeye satıyorsun. Böyle ticaret olur mu? Derler.
Hoca, yaptığı işten hoşnut, şöyle karşılık verir:
— Aldırmayın. Dostlar beni alışverişte görsün yeter...

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikraoku.com.tr paylaştı

Hoca on akçeye bir şalvar satın almış. tam sardırıp gideceği sırada gözüne bir cübbe ilişmiş, beğenmiş "kaça?" diye sormuş. O da "on akçe" demiş dükkancı.

Hoca da :
— Şalvardan vazgeçtim al şalvarı onun yerine cübbeyi ver, demiş. Cübbeyi giymiş dükkandan çıkarken dükkancı seslenmiş
— Hoca efendi nereye? cübbenin parasını vermedin!

— Ne parası, diye çıkışmış hoca onun yerine şalvarı verdim ya..
— İyi ama şalvarın parasını da vermemiştin ki...

O zaman hoca
— Yahu sen ne tuhaf adamsın, şalvarı almadım ki parasını vereyim! demiş yürümüş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, maviş paylaştı

Bir zamanlar Nasrettin Hoca'nın epey bir paraya ihtiyacı olmuş. Ne yapsa etse de ihtiyacı olan parayı tamamlayamamış. Başlamış gece gündüz evinde yüksek sesle dua etmeye:
- Ya Rabbim! Bana yüz altın ver! Doksan dokuz olursa asla kabul etmem!..

Onun durmadan böyle dua ettiğini duyan zengin Yahudi komşusu, alay etmek için Nasrettin Hoca'nın geçeceği yola 99 altın bırakarak, bir köşeye gizlenmiş. Biraz sonra Nasrettin Hoca gelmiş, yerdeki altınları görmüş, toplamış, tek tek saymış 99 altın. Nasrettin Hoca altınları cebine atıp, şükretmiş:
- Allah'ım, dualarımı kabul ettiğin için sana şükürler olsun. 99 altını veren 1 altını da verir!

Köşeden bizim hocayı gözetleyen Yahudi atılmış:
- Dur Hoca, ne yapıyorsun? Altınlar benim!..
Hoca da içinden "Demek benimle alay etmek için yoluma altın dökersin ha!.. Ben seni bir süründüreyim de gör!.." diye gülmüş kendi kendine. Yahudi'yi sinir etmek için demiş ki:
- Bak komşu, bu altınlar senin değil!.. Ben yüce Rabbime yalvardım; bu altınları da bana o verdi.
Yahudi başlamış ağlamaya:
-Altınlarım gitti!.. Altınlarım gitti!..
Nasrettin Hoca da Yahudi'nin hâline gülmeye başlamış. Yahudi de yapışmış hocanın yakasına:
- Kadıya gidelim!..
Hoca da gönülsüz gönülsüz cevap vermiş:
-Kadıya gitmesine gidelim de, benim sırtımdaki kürkümle, başımdaki börküm eski.
Yahudi bakmış başka çare yok; sırtındaki kürkünü, başındaki börkünü çıkarıp hocaya vermiş. Hoca kürkü sırtına, börkü başına geçirdikten sonra sormuş:
- Bu kürkle, bu börkle insan yaya yürür mü?
Yahudi çaresiz "Yeter ki Nasrettin Hoca benimle kadıya gelsin." diye atını da vermiş, düşmüşler yola, gelmişler kadıya. Yahudi şikâyet etmiş:
-Nasrettin Hoca 99 altınımı aldı, geri vermiyor!..
Kadı, soran gözlerle Nasrettin Hoca'ya bakmış. Hoca da kendini savunmuş:
-Yalan kadı efendi, bu arkadaşta biraz delilik vardır, biraz sonra sırtımdaki kürke, başımdaki börke dahi sahip çıkacaktır!..
Kadı, Yahudi'ye dönüp sormuş:
-Öyle mi?
Yahudi telaşla atılmış:
-Kürk de benim, börk de benim!..
Ağlayan Yahudi'ye bakıp, içinden kıs kıs gülen Nasrettin Hoca yine söz almış:
-Gördünüz mü kadı efendi? Nerdeyse altımdaki ata da sahip çıkacak!..
İyice telâşlanan Yahudi bağırmış:
-At da benim!..
Kadı da Yahudi'ye bağırmış:
-Haddini bil efendi!..
Sinirlenen kadı, Yahudi'yi kovmuş. Nasrettin Hoca, Yahudi'yi kırk gün yalvartmış, kırk gün sonra da sormuş:
- Akıllandın mı?
Yahudi de ağlayarak cevap vermiş:
- Akıllandım.
Hoca da Yahudi'den aldığı her şeyi geri vermiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, Kader paylaştı

Günlerden bir gün, gecelerden bir gece Hoca Nasrettin, kuyudan su çekmeye karar vermiş. Elinde su kovası, bahçedeki kuyunun başına gelmiş. Tam kovayı sarkıtacağı sırada, kuyunun içinde Ay'ı görmüş:
– Eyvah! Ay kuyuya düşmüş, deyip üzülmüş. Sonra da Ay'ı kuyudan nasıl çıkaracağını düşünmüş. Aklına kovası gelmiş. Ay'ı kova ile çıkarmaya karar vermiş.

Kovayı, ipiyle kuyuya sarkıtmış. Kova, suya değince de ,çekmeye başlamış. Su ile ağırlaşan kova bir süre sonra, kuyu duvarına takılmış. Nasrettin Hoca, kovayı ne kadar çekmek istemişse de bir türlü çekememiş.

Kan ter içinde kalmış. Kovanın yukarı gelmemesinin nedenini Ay'ın ağır olmasına vermiş. Kovayı yukarı çekmeyi sürdürmüş.

Fakat ipe o kadar şiddetli asılmış ki, ip kopmuş. Nasrettin Hoca da, sırt üstü yere yuvarlanmış.
Nasrettin hoca, gözünü açınca, gökte parıldamakta olan Ay'ı görmüş,

— Oh, çok şükür.. Epeyce uğraştım, epeyce yoruldum ama sonunda Ay'ı kuyudan çıkarmayı başardım. Bu iş bütün yorgunluğuma değdi. demiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, Cengizhan Tanıdır paylaştı

Diğer Sayfalar: İlk Sayfa ... 12 13 14 [15]16 17 18 ... Son Sayfa

Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivi

Fıkra / Komik Şeyler Ekleyin