Nasrettin Hoca Fıkraları

ANA SAYFA > Nasrettin Hoca Fıkraları (385 Fıkra)

Nasrettin Hoca Fıkraları

Bir yaz günü Nasreddin Hoca biraz serinlemek için ceviz ağacının gölgesine oturmuş. Biraz ilerdeki kocaman kabaklar gözüne ilişince, kendi kendine:

- Allah'ın işine bak, otun üstünde koskoca kabak yetişiyor, şu dalları yere göğe uzanmış, bir evleklik (dönümün dörtte biri) yer tutan ceviz ağacının meyveleri ufacık!.." diye düşünürken, tam o sırada başına bir ceviz düşmüş.

- Ah başım! diyerek yerinden fırlamış Hoca, "Tövbe ya Rabbim, bir daha senin işine asla karışmam! Ya ağaçta ceviz yerine kabak yetişseydi !.." demiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, İrem paylaştı

Bir yabancı konuk olur Hoca ya;
Ama nezaket bu ya,
Tutar bir de tavşan hediye eder:
Çoban armağanı çam sakızı der.

Hoca bir güzel pişirir tavşanı.
Akşam olur, gelir yemek zamanı;
Orta yere bakır sini kurulur,
Hep birden etrafına oturulur.
Hoca hem yer, hem sohbet eder.
Ertesi gün misafir kalkar gider.
Bir içinde de pek kaynaşılır.

Arkasından başka bir konuk gelir;
Tavşan getirenin komşusuyum der.
Hoca bu adamı da buyur eder.

Tavşanın suyuna bir çorba yapar;
Adam çorbayı yer, ağzını kapar.
O konuk da gider, gelir başkası:
Tavşan getirenin bir akrabası.

Gittikçe sıklaşır bu misafirler;
Fakat Hoca'nın canına tak eder.
Tavşansa tavşan, der, anladık ama,
Bu kadar da yük olunmaz adama.

Komşular gidip gidip gelmededir;
Bir sefer tam beş kişi birden gelir.
Hoca bu konukları da karşılar;
Adamlar şöyle derler Hoca ya:
Hani tavşan getiren vardı ya,
Komşunun komşusuyuz biz onun.
Hoca: Ya! der, buyurun!

Akşam olur, sofra kurulur yine;
Bir tas konur sofranın üzerine:
Kuyu suyu ile dolu bir koca tas.
Konuklar bu, işten bir şey anlamaz.
İçlerinden biri tasa eğilir;
Sorar: Hocam bu nedir?
Hoca hemen doğrulur:
Bu der, tavşanın suyunun suyudur.

Nasrettin Hoca Fıkraları, Ada Arcan paylaştı

Komşu köyde birinden alacağı olan Hoca ne kadar bastırdıysa da bir türlü parasını alamaz. Tekrar evinin yolunu tutan Hoca oldukça yorulmuş bir o kadar da acıkmıştır. Az sonra bir fırının önüne yaklaşan Hoca yeni pişmiş ekmeklerin kokusunu da duyunca açlığı ikiye katlanmış. Ama işe bak ki kesede tek kuruş yok ekmek almaya. Derken fırına girmiş bir bakmış etrafta kimsecikler yok. Utanarak bir ekmeği aldığı gibi oradan sıvışmış. İleride çökmüş bir ağacın altına ve başlamış yalvarmaya: Ey büyük Allah'ım senin merhametin sonsuzdur, ne kadar aç olduğumu sen daha iyi biliyorsun hata ettim bir günaha girdim, affet beni... Fırıncıya olan borcumu da alacaklı olduğum adamın hesabına ekle.

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikraoku.com.tr paylaştı

Bir gün Nasreddin Hoca'yı siyah elbiseleriyle görenler:

- Ne oldu Hoca Efendi, bugün karalar giymişsin? Demişler Hoca da;

- Oğlumun babası öldü de, onun yasını tutuyorum, demiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, ebru demir paylaştı

Nasreddin Hoca yoğurt yerken, tahta kaşığı kırılmış. Çaresiz tabağı kafaya dikmiş. Onu bu halde gören hanımı:
- Hoca, bu ne hal! Yoğurt öyle yenir miymiş? Deyince Nasreddin Hoca:
- Kaşık kırılınca yoğurdu ayran niyetine içesim geldi, demiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, Serdar Yıldırım paylaştı

Bir gün Nasrettin Hoca Akdeniz çarşısında gezerken bir dükkana varmış adama;
- Un var mı?
- Var
- Şeker var mı?
- Var
- Su var mı?
- Ee oda var
- Ee ne duruyorsun mübarek, helva yapsana!

Nasrettin Hoca Fıkraları, ayşe paylaştı

Bir gün Nasreddin Hoca camide namaz için toplanan cemaate sormuş;
— Bugün benim ne atlatacağımı biliyor musunuz?
Hep birlikte "hayır" demişler hoca da o zaman ben de "anlatmayayım" sonraki gün olmuş hoca yine aynı soruyu sormuş. Bu sefer hep bir ağızdan "evet" demişler o zaman hoca "benim ne söyleyeceğimi biliyorsanız boşuna anlatmayayım" demiş. Ve öbür gün hoca yine aynı soruya eşlik etmiş ve cemaat demiş ki;
— Hocam aramızda bilenler de var bilmeyenler de
Hoca yine boş çıkmamış;
— O zaman bilenler bilmeyenlere anlatsın deyip gitmiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, bilgi fırtınası ömer paylaştı

Diğer Sayfalar: İlk Sayfa ... 13 14 15 [16]17 18 19 ... Son Sayfa

Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivi

Fıkra / Komik Şeyler Ekleyin