Nasrettin Hoca Fıkraları

ANA SAYFA > Nasrettin Hoca Fıkraları (385 Fıkra)

Nasrettin Hoca Fıkraları

Nasreddin Hoca, bir gece, derin uykuda iken rüya görmüş. Tanımadığı kişiler, Hocaya dokuz akçe vermişler.
Hoca, dokuz akçeyle yetinmek istememiş:
- Hiç değilse, bunu on akçe yapın, demiş. Fakat, parayı verenler, dokuz akçeden fazlasını, bir türlü vermek istememişler. Tam bu sırada, Hoca uykusundan uyanmış. Birde bakmış ki, avucunda, değil dokuz akçe, bir akçe bile yok. Şaşırmış, üzülmüş. Gözlerini sıkı sıkı kapayarak, elini uzatmış:

- Vazgeçtim on akçeden, dokuz akçe olsun yeter, demiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, pelin paylaştı

Bayram gecesi Nasrettin Hocanın karısı tatlı pişirmiş. Karı koca, konuşa gülüşe yemişler, birazı da artmış, bunu da sabaha yeriz deyip kalkmışlar. Uykuları gelince de yatmışlar. Yatmışlar amma Hocayı bir türlü uyku tutmamış. Nihayet karısını dürtmüş:

- Hanım kalk, kalk aklıma pek önemli bir şey geldi, durma, kalk.

Karısı telaşla kalkıp:
- Ne var, hayrola hoca, deyince

- Şu artan tatlıyı getir.

Karısı, tabağı getirince
- Çök yanıma, demiş. Oturup tabağı bir güzel temizlemişler. Sonra

- Şimdi yatalım, uyuyalım. Hiç olmazsa tatlı karnımızda olsun.

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikraoku.com.tr paylaştı

Hoca, bir gün yolda giderken, birisi ona gülünç bir soru sormuş:

- Hoca, senden önce ve senden sonra evlenenleri tuhaf bulmuyor musun?

- Her ikisini de tuhaf buluyorum, demiş Hoca.

- Neden böyle? diye bir daha sormuş arkadaşı.

- Neden mi? Benden önce evlenenlere, bana hiç öğüt vermedikleri için kızıyorum. Benden sora evlenenler de, onlara hiç öğüt vermediğim için, bana kızıyorlar

Nasrettin Hoca Fıkraları, dersimiz.com paylaştı

Bir gün Hoca, gene eşeğini kaybeder. Eee, bu kaçıncı! Artık canına tak eder. "İllallah bu tas kafalının elinden! Aklını başına alsın da, biraz da o beni arayıp bulsun!" diye söylenir. Şuradan şuraya adımını atmaz. Aradan aylar, günler geçer. Kör olası ne döner gelir, ne bir kuru selam gönderir. Günlerden bir gün Hoca eşekler başı Deli Ömer'i görür: "Bu herifin azıcık kulağı deliktir. Şunun bir ağzını arayayım!" der, nasıl ararsa arar. O da:
— Duymadın mı, senin eşek Mısır'a kadı oldu!

Bunu duyunca, Hoca basını sallar:
—Tevekkeli değil; ben bizim çömeze ders verirken, o da kulaklarını dikip dinliyordu! der.

Nasrettin Hoca Fıkraları, Komik Fıkralar paylaştı

Timurlenk, Akşehir'de karargâh kurulunca şehir halkı adına Nasrettin Hoca ile eşraftan iki zat hatır sormaya gittiler. Kahveler içilip sohbet edildikten sonra, Timur sormuş:
— Karargâhımı nasıl buldunuz?
Beylerden biri cevap vermiş :
— Çok güzel ama fena bir koku var!
Timur fena halde kızmış, yanındakilere "Alın şu adamı, boynunu vurun" demiş ve öteki beye dönmüş :
— Koku var mı?
Adam korkusundan :
— Ne münasebet efendimiz, misk-ü amber kokuyor, deyince Timur gene kızmış :
— Neresi misk kokuyor dalkavuk herif!
Alın şunun da boynunu vurun! Sonra aynı soruyu Hoca'ya sormuş.
Hoca bakmış pabuç pahalı yapıştırmış cevabını :
— Vallahi hükümdarım ne diyeyim, nezleyim burnum koku almıyor.

Nasrettin Hoca Fıkraları, fikraoku.com.tr paylaştı

Bir gün hava çok sıcakmış.Nasrettin Hoca boncuk boncuk terliyormuş. Derken sokakta oynayan çocukları görmüş. Biraz serinlemek ve çocukları seyretmek için bir ağacın altına oturmuş .Cebinden mendilini çıkararak terini silmiş .Kahkahalar atarak top oynayan çocukları izlemeye dalmış.dersimiz.net Hoca çocukları izlerken mahallenin en yaramaz çocuğu Samet, Nasreddin Hoca'nın başındaki kavuğu kapmış.

Hoca ne olduğunu anlayamadan Samet, kavuğu arkadaşlarına götürmüş. Çocuklar kavuğu birbirlerine atarak oynamaya başlamışlar. Hoca kavuğunu geri almak için onlara doğru koşmuş. Çocuklar Hocanın geldiğini görünce dört bir yana dağılmışlar. Hoca kavuğu elinde tutan çocuğa yaklaşınca çocuk, kavuğu diğer arkadaşına atıyormuş. Kavuk böyle sürekli el değiştiriyormuş. Hocanın oradan oraya koştuğunu gören komşusu Hocaya yardım etmek istemiş ama hiçbiri çocukları yakalayamamış. Bu kovalamaca uzun süre devam etmiş. Sonunda Hoca çocukların arkasından koşamayacak kadar yorulmuş. Nefes nefese kalmış, dizlerinin üstünde çökmüş. Bir süre sonra kavuksuz olarak eve dönmüş hanımı onu böyle görünce şaşırmış;
— Bey! Sen kavuğunu hiç başından çıkarmazdın hayrola bir şey mi oldu? kavuğun nerede?
Nasrettin Hoca hanımına gülümseyerek cevap vermiş;
— Sorma hanım benim kavuk çocukluğunu özlemiş şimdi komşu çocukları ile birlikte sokakta oyun oynuyor.

Nasrettin Hoca Fıkraları, Sıla İpek paylaştı

Nasreddin Hocanın bir konuğu gece yatısına kalmış. Adam zayıf inançlı biriymiş. "Ben görmediğime inanmam, Ahirete gidip gelen var mı? Görülmeyen şey bilinir mi?" gibi şeyler dermiş.

Hoca sabır göstermiş. Konuğunu incitmeden bir şeyler anlatmaya çalışmışsa da konuk ikna olmuyormuş. Yatma vakti gelince Hoca odaya iki yatak sermiş. Birinde konuğu, diğerinde kendisi yataklarına girmişler. Hoca sağ tarafındaki mumu söndürmüş. Bir süre sonra Konuk;

- Hoca efendi, sağ tarafındaki mumu yakar mısın, deyince :

- Sen deli misin be adam! Bu zifiri karanlıkta ben sağ tarafımı nasıl bileyim?

Nasrettin Hoca Fıkraları, İclal paylaştı

Diğer Sayfalar: İlk Sayfa ... 49 50 51 52 53 [54]55

Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivi

Fıkra / Komik Şeyler Ekleyin