Nasrettin Hoca Fıkraları

ANA SAYFA > Nasrettin Hoca Fıkraları (385 Fıkra)

Nasrettin Hoca Fıkraları

Eskiden takvim bugünkü kadar yaygın değildi. Hele köylerde ancak önemli bazı olaylara göre zaman belirlenirdi. O yüzden özellikle Ramazan'da günleri şaşırmamak için bazı usuller uygulanırdı.

On bir ayın sultanı Ramazan ayı daha gelir. Nasreddin Hoca zamanı belirlemek için bir çömlek alır bir yığın ufak taş toplar. Akşam olduğu zaman bu taşlardan bir tanesini çömleğe atardı. Ramazan'ın kaçı olduğunu öğrenmek isteyince çömlekteki taşları sayardı.

Hoca'nın bu usulünü bilen bir arkadaşı Hoca'ya küçük bir şaka yapmak ister.
Bir gün gizlice Hoca'nın taşları büyüklüğünde bir kucak taşı çömleğe boşaltır.
Sonra doğruca Hoca'nın yanına gider ve sorar:
- Hocam, bugün Ramazan'ın yirmi dördü mü, yirmi beşi mi? Arkadaşlarla bir karara varamadık.
Bana Hoca'ya git danış. O bilir, dediler.
Hoca:
- Olur, şu bizim çömleğe bir bakalım, der. Hoca, çömleğin yanına gider. İçindeki taşları saymak için boşaltır. Hayretler içinde kalır. Taşları sayar, tam 124 tane taş vardır. Kendi kendine:
- Allah Allah! Hiç böyle şey olmaz diye söylenir.
Soru soran adamın yanına geri gelir:
- Bugün Ramazan'ın altmış ikisi der. Adam:
- Aman Hocam Hiç böyle şey olur mu? Hiç ay altmış iki çeker mi?
Hoca:
- Sen gene şükret, ben insaflı davrandım da yarısını söyledim.
Benim çömleğin hesabına kalsaydı bugün Ramazan'ın yüz yirmi dördü idi, der

Nasrettin Hoca Fıkraları, yaren elbüken paylaştı

Hoca bir gün evinde uğraşırken, gücü kuvveti yerinde fakat utanmadan aylak aylak gezen bir adam, Hoca'nın kapısını çalar ve tanrı misafiri olduğunu söyleyince, Hoca elindeki işini bırakıp benimle gel diyerek adamı Akşehir'in merkezine getirir ve camiyi işaret ederek:
— Sen yanlış kapıyı çaldın adamım eğer tanrı misafiriysen bak işte tanrının evi orası!

Nasrettin Hoca Fıkraları, Nasrettin Hoca paylaştı

Yağmurlu bir günde Nasrettin Hoca pencereden dışarı bakarken komşusunun koşa koşa yağmurdan kaçtığını görür pencereyi açar:

— Hey Ahmet Efendi, birde hacı olacaksın rahmetten kaçılır mı?, der.

Zavallı adam eli mahkum sırılsıklam olur. Ertesi gün hocanın komşusu hocayı yağmurdan kaçarken görür ve hocaya bir ders vermek ister:

— Hoca Hoca dün bana diyordun bugün sen neden rahmetten kaçıyorsun? der.

Hoca hiç durmadan yoluna devam eder ve komşusuna şöyle der:

— Ben rahmetten kaçmıyorum sadece Allah'ın rahmetine basmamak için çabalıyorum.

Nasrettin Hoca Fıkraları, SU paylaştı

Nasreddin Hoca'ya sormuşlar:
— Evliliğin anlamı nedir?
Hoca:
— Gündüzleri çifte hırlama, geceleri çifte horlama, demiş.

Nasrettin Hoca Fıkraları, merve tekneci paylaştı

Yine bir gün komşudan biri vefat etmişti. Herkes işi bırakıp cenazeye gitmişti.

O sırada bir adam Nasreddin Hoca'ya yaklaşarak;
— Hocam size sorum olacak, der ve şöyle devam eder:

— Acımız fazla büyük elbette sabretmeli, cenaze götürürken neresinde gitmeli? Hoca:

— Elbette sonu budur her kulun, tabutta bulunma da nerede istersen orada bulun!

Nasrettin Hoca Fıkraları, Ali Osman paylaştı

Nasreddin Hoca kapısının önünde bir şeyler arıyormuş. Komşuları:
- Hayrola Hoca Efendi, demişler, bir şey mi kaybettin?
- Mühürüm düştü de...
- Nerede düşürdün? Söyle, biz de bakıverelim...
- İçeride düşürdüm, avluda...
- Avluda kayıp olan şey sokakta aranır mı be Hoca?
- Avlu karanlık, burası daha aydınlık da onun için burada arıyorum...

Nasrettin Hoca Fıkraları, öykü paylaştı

Nasrettin hoca çift sürerken bir de bakmış, tam ayaklarının dibinde kaplumbağa yavrusu... Tarladan tepelenip, kendisine bir yol bulmaya çalışıyor.

Eline almış kaplumbağayı ve şöyle mırıldanmış:
— Nedir bu tasan senin, sabırlı ol, gözle beni de çiftçilik öğren demiş

Nasrettin Hoca Fıkraları, akıllı kız paylaştı

Diğer Sayfalar: İlk Sayfa ... 35 36 37 [38]39 40 41 ... Son Sayfa

Nasrettin Hoca Fıkraları Arşivi

Fıkra / Komik Şeyler Ekleyin